Katalog


«
»

DÜNYA Editör: Özcan TİKİT Barcelona’dan ESKİ Fransa Başbakanı Manuel Valls, “Barcelona’ya belediye başkanı ol” çağrısını değerlendirdiManuel ğini açıkladı. İspanya’nın Vatandaşlar Partisi’nden teklif geldiğini doğrulayan Valls, yerel seçimler üzeValls’a davet rinde çalışma yapıyor. Barcelona doğumlu Valls, İspanya’nın bütünlüğünü desteklediğini açıklamıştı. 1321 Nisan 2018 CUMARTESİ ETA BaSK bölgesi bağımsızlığı için terör eylemleri düzenleyen ETA grubu, 800 kişinin ölümüne resmen yol açtığı için resmen özür diledi. ETA’nın açıklamasında, “Çatışmanın sonuçlarını aşmada özür diledi üzerimize düşeni yapacağız” ifadesi dikkat çekti. Örgüt, 5 Mayıs’ta kendini lağvedecek. Viyana’dan 24 Haziran engeli Avusturya’daki aşırı sağ koalisyonu, 24 Haziran’da yapılacak seçim öncesinde Türkiye’den gelecek siyasetçilerin Türk seçmenlere seslenmesine izin vermeyeceğini açıkladı AVUSTURYA’daki aşırı sağ koalisyonu Türkiye’nin ve bu ülkede yaşayan Türk seçmenlerin tepkisini çeken bir açıklamada bulundu. Aşırı sağcı bir koalisyondan oluşan Avusturya hükümetinin, 24 Haziran’da yapılacak erken seçim öncesinde Türkiye’den gelecek siyasetçilerin kampanyasına izin vermeyeceği belirtildi. Bir Avusturya radyosuna konuşan Başbakan Sebastian Kurz, Türkiye’deki yönetimin Avrupa toplumlarını kışkırttığını öne sürerek “Türkiye’deki Erdoğan yönetimi Avrupa’daki Türk kökenli toplulukları yıllardır suiistimal ediyor. Avusturya’da Türkiye’deki seçimler için kampanya yapılması istenmiyor ve biz bundan sonra buna izin vermeyeceğiz artık” dedi. TEHDİT ETMİŞLERDİ Avusturya’nın Türkiye karşıtı tutumu yeni de sayılmaz aslında. Viyana yönetimi, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkan ülkelerin başında geliyor. Önceki Sosyal Demokrat yönetim de Türk bakanların Avusturya’da seçim mitinglerine katılmalarını ve seçmenlerle bir araya gelmelerini engellemeye çalışmıştı. Çifte vatandaşlığı da yasaklayan hükümet, seçimlerde oy kullandığı tespit edilen Avusturya vatandaşı Türkleri vatandaşlıktan çıkarmakla tehdit etmişti. Sebastian Kurz 16 NİSAN’DA ‘EVET’ YÜZDE 73 ÇIKMIŞTI 1 KASIM 2015’te yapılan seçimlerde AK Parti yaklaşık 30 bin oyla birinci olurken, HDP 5 bin 652 oyla ikinciliği elde etmişti. CHP 4 bin 262 oyla üçüncü, MHP de 2 bin 725 oyla dördüncü olmuştu. Yaklaşık 108 bin Türk seçmenin bulunduğu Avusturya’da 16 Nisan referandumunda oyların yüzde 73.23’ü “Evet” çıkmıştı. ‘ATİNA DARBECİLİĞİ TEŞVİK EDİYOR’ABBAATKİNAAN’YI’ANDAN SERT TEPKİ YUNANİSTAN’da danıştayın FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ülkeye kaçan darbecilerden Süleyman Özkaynakçı’yı şartlı serbest bırakma kararı, Türkiye’nin tepkisini çekti. AB Bakanı Ömer Çelik, “AB üyesi Yunanistan’ın Türkiye’de darbe girişimine karışmış FETÖ üyelerini açıkça himaye ettiği görülüyor” dedi. FETÖ’cüleri serbest bırakma yoluna gitmesi nedeniyle Atina’yı darbecileri teşvik etmekle suçlayan Çelik, şöyle konuştu: “Darbe en alçak, en aşağılık insanlık suçudur. Bu teröristleri himaye etmek bu suça ortak olmaktır. Daha da ötesi darbecileri serbest bırakarak teşvik etmek darbecileri ödüllendiren devlet haline gelmektir. Demokratik değerleri korumak için çeşitli uluslararası zeminlerde aynı masayı paylaştığımız Yunanistan’ın demokrasi düşmanlarını koruyan bir devlet haline gelmesi, tarihi bir kırılma noktasıdır.” Ömer Çelik ‘EGE’DE, AKDENİZ’DE PROVOKASYON TERTİPLİYORLAR’ Yunanistan Savunma Bakanı’nı Ege ve Akdeniz’de provokasyonlar tertiplemekle suçlayan Çelik, “Yunanistan’ın niyeti ortadadır. Niyetlerini net görüyoruz. Yunanistan Savunma Bakanı ile yarışmaya başlayan adalet bakanı da birkaç gün önce darbecilerin serbest bırakılacağını ilan etmiştir. Bu savunma bakanından daha ağır bir tahrik faaliyetidir. Bu tablo karşısında kimse bize hukuktan bahsetmesin. Evrensel hukuk darbecileri himaye etmez. Haksız olduğu her durumda Yunanistan bol bol uluslararası hukuktan ve iyi komşuluk ilişkilerinden bahsetmeyi seviyor. Darbecileri himaye ve teşvik etmesiyle bu kavramlara hiç önem vermediğini ilan etmektedir. Geçmişte darbelerden acı çekmiş bir ülke olarak Yunanistan, ülkemizde darbe girişimine karışmış teröristleri himaye etmeyi hukukla izah edemez” ifadesini kullandı. AB Bakanı Ömer Çelik, firari bir FETÖ’cüyü serbest bırakan Yunanistan’a sert sözlerle yüklendi. Çelik, “Yunanistan’ın FETÖ üyelerini himaye ettiği görülüyor. Bu artık darbecileri ‘teşvik’ anlamına gelmektedir” dedi GÖÇMENLERİ ADALARDA TUTAMAYACAK YUNANİSTAN Danıştayı, iltica başvuruları sonuçlanıncaya kadar sığınmacıların kamplarda tutulmalarını öngören kararı iptal etti. Danıştayın kararına göre, bundan sonra Yunan adalarına giden ve iltica başvurusunda bulunan göçmenler, ülke genelinde serbestçe dolaşabilecek. Yunanistan Göç Politikası Bakan Yardımcısı Yannis Balafas, danıştayın kararının göçmen meselesine farklı bir boyut getirdiğini ancak AB ve Türkiye arasındaki göçmen anlaşmasını etkilemeyeceğini söyledi. James Comey Natalie Portman ‘Asi Kuğu’dan Filistinlilere destek 2010 YILINDA ‘Siyah Kuğu’ filmiyle ‘En İyi Kadın Oyuncu’ dalında Oscar kaza nan oyuncu Natalie Portman (36), 70’inci kuruluş yıldönümünü kutlayan İsrail’de şok yaratan bir karar aldı. Kudüs doğumlu olan, ABD vatandaşlığının yanı sıra İsrail vatandaşlığı da bulunan Portman, ‘İsrail dışında kendi alanlarında Yahudi halkının karakterini yansıtan sıra dışı başarılara imza atmış kişilere’ verilen Genesis Ödülü’nü, Gazze sınırında yaşanan katliamlara tepki olarak kabul etmedi. Sanatçının ödülü kabul etme FİLİSTİNLİLER dün ‘Büyük Geri Dönüş’ eylemlerini sürdürürken, İsrail güvenlik güçlerinin açtığı ateşte 4 Filistinli öldü, 465’i de yaralandı. Gazze sınırında 3 haftadır devam eden eylemlerde ölen Filistinli sayısı ise 38’e yükseldi. mesi üzerine ödül töreni iptal edildi. Portman’ın temsilcisi, “Israil’de son zamanlarda meydana gelen olaylar kendisinde aşırı stres yaratmıştır. İsrail’de herhangi bir törene katılmak kendisine rahatsızlık vermektedir” dedi. ELÇİLİKLERE KUDÜS PROMOSYONU İsrail Başbakanı Binyamin Netahyahu, Kudüs’ün başkent olarak tanınması ve büyükelçiliklerin bu kente taşınması için ‘promosyon’ vaat etti. Ülkenin kuruluş yıldönümü nedeniyle önceki gün yabancı misyon şefleriyle bir araya gelen Başbakan Netanyahu, konuklarına Kudüs’e taşınmayı hızla gündeme almalarını tavsiye etti ve ‘‘İlk taşınanlara özel imtiyazlarımız olacak’’ dedi. Ancak Netahyahu bu imtiyazların neler olacağı konusunda ayrıntı vermedi. Öte yandan Romanya, elçiliğini Kudüs’e taşıdığını bildiren ilk Avrupa Birliği ülkesi oldu. Çekya da elçiliğini Kudüs’e taşıyacağını açıklamıştı. ‘Ortak mücadele’nin Fransızca’sı! ÖYLE ya, insan kimi tutacağını şaşırıyor. “Biz”i sık sık eleştiren Fransa Cumhurbaşkanı’na karşı ayaklanan işçi, memur ve öğrencilerin tarafını mı tutmalı... Yoksa işçi, memur, öğrencinin ayaklanması her zaman her yerde “kötü” olduğu için, devletin, örneğimizde Fransa devletinin yanında mı olmalı? En iyisi tarafsız olayım. 68 Mayıs’ının 50’inci yılında, 2018 Mayıs’ının bu haliyle asla 68, 78 olamayacağını da kabul ederek. POLİSİN MÜDAHALESİ Önceki gün (yine) işgal altındaki bazı fakültelere gittim; demiryolu işçilerinin ve genel grev ile gösteri çağrısına katılanların eylemlerini izledim. Öğrenci işgallerinin en önemlisi olan (Paris 1 Sorbonne) Tolbiac’daki eylemi son görüşümmüş; çünkü dün sabah erkenden polis müdahale etti, boşalttı. İçişleri Bakanı Collomb, Twitter’dan (aynı Suriye’ye yollanmış füzeler gibi) zafer ilan etti. Oysa daha birkaç gün önce, Cumhurbaşkanı Macron, işgal cileri azınlık ve çoğu öğrenci değil diye nitelese de, “Tolbiac’a müdahale etmemek, etmekten iyi. Çünkü gökdelenlerden oluşuyor ve riskli” demişti. Rektör Haddad ise müdahale istiyordu. Öğrenciler, “Gazetecilik Okulu”nun hemen karşısındaki 3 ayrı boydan gökdelenlerin girişini, bahçeyi işgal etmiş ama ana kapıya da el koymuştu! KİTAP OKUYANLAR Muhtemelen yine bir “azınlık”, Fransa ve dünyanın en önemli “Siyaset Bilimi” fakültelerinden “Science Po”yu işgal etmişti. Onlar bazı amfilerdeydi. Kapı ise, takım elbiseli, bir partiye gider gibi giyinmiş üniversite güvenliğinin. Haliyle içeri giremiyordun. Öğrenciler ancak maske takarak pencerelerden bakıyordu. Dar sokakta hemen karşı kaldırımdaki “Fakülte Kitapçısı”nı da ziyaret ettim. Böyle kitaplar okuyan öğrencinin beynini de elini de zor tutarsın tabii! Eğer okuyorlarsa cidden. Demek hepsi aynı biçimde okumuyor, okuduğundan aynı şeyi de anlamıyor. EYLEME KATILIM ZAYIF Perşembe gün boyu, bilhassa sol sendikaların, “yakınsaklaşma” kelimesini sevmeyeceğiniz için “mücadelelerin çakışması” adını verdiği, adından çok hayalini kurduğu eylem günüydü. Başta (onlara karşı tarafsız olmam zor) demiryolu işçileri, memurlar, enerji sektörü işçileri, grevdeki bir kısım Air France çalışanı ve pilotlar, bakımevleri çalışanları, hastane personeli, çevreciler, öğrenciler Fransa’da 190 noktada eylemdeydi. Ama yaşlı bir işçinin onca heyecana rağmen dediği gibi, “Nerede o eski sosyal hareketler!” “Sosyalleşme”si sosyal medyaya sıkışmış, “sosyallik” üstüne çeşitli derecelerden devlet, devrim projeleri pek kalmamış bir dünyada, demiryolu grevine katılım ciddi olsa da, “eyleme katılım” yine de zayıf sayılabilirdi. Olay çıktı mı? Vallahi çıktı. Polis bazen gaz kullandı. Göstericiler de “Provokatör polis... Zenginlerin Cumhurbaşkanı Macron... Kamu, özel sektör, öğrenci hep birlikte... Macron’un Beşar Esadlaşması” diye bağırdı. Biraz daha uzakta, yeni hava alanının tasarlandığı ama tepkiler, eylemler sonucu vazgeçildiği bölgede hâlâ süren işgale polis sert müdahale etmişti; nihayetinde eylemci sayısı çoğaldı. ÇARŞI ÇOK KARIŞIK En sembolik eylem ise Saint Denis’deki Paris 8 Üniversitesi’ndeki işgal, diyebilirim. Çünkü orada sadece (kendileri kapağı attığı halde, gelecek kuşaklar için, eşitsiz saydıkları üniversite giriş sistemine karşı) öğrenciler değil, bir hayata sığınma hakkı isteyen mülteciler de kendilerini içeri hapsetmiş, direniyor. Öğrenciler ve mülteciler, kısa ömürlerinin bu kısa anlarını ortaklaşa yaşıyor; ortak tabaktan yiyor, ortak topla oynuyor, ortak sesler veriyor. Polis müdahale ederse ortaklar dağılacak tabii. Öğrenciler belki iyi kötü eve gidecek; mülteciler ise evlerine sınır dışı edilip bir boşluğa atılacak! Dünü ise, sınır dışı edilmemeye çalışan “yabancılar”la aynı kuyrukta geçirdim sayılır. Oturabilmem, çalışabilmem için muayene etmeleri gerekiyormuş! Kısacası, bu Fransa’da çarşı çok karışık! ‘Putin ‘En güzel fahişeler bizde’ dedi’ iddiası ESKİ FBI Direktörü James Comey’nin “A Higher Loyalty” (Yüksek Bir Sadakat) adlı kitabı yayımlandı. Kitapta Comey, ABD Başkanı Donald Trump’ın kendisine “Putin bana Rusya’nın dünyanın en güzel fahişelerine sahip olduğunu söyledi” sözlerini de aktarıyor. Comey’nin Trump’la görüşmelerine ait notlarda, Şubat 2017’de Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le arasında geçen konuşmayı Comey’ye anlattığı, Rusya’da seks partisine katıldığı iddialarını “Saçmalık” diye reddederek “Putin bana ‘Dünyanın en güzel fahişeleri bizde’ dedi” ifadesini kullandığı yer alıyor. Trump ise Twitter’da Comey’nin kitabında “Rusya bağlantıları” adına hiçbir veri konulamadığını kaydetti ve kendisine karşı “cadı avı” yapıldığı iddialarını yineledi. PUTİN’İ BEYAZ SARAY’A ÇAğIRDI Öte yandan ABD Başkanı Trump, Rusya Devlet Başkanı Putin ile telefonda görüşerek, kendisini Beyaz Saray’da görmekten memnun olacağını söyledi. RIA Novosti Haber Ajansı, haberini Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’un açıklamasına dayandırdı. Haberde, telefon görüşmesi boyunca Trump’ın davetini birkaç defa gündeme getirdiği dile getirildi. Trump ayrıca Putin’e, kendisinin de Rusya’yı ziyaret etmekten memnun olacağını ifade etti.
Habertürk Gazetesi için Güven Yazılım Teknolojileri Tic. Ltd. tarafından geliştirilmiştir.
Boğaziçi Üniversitesi Teknopark No 211 Bebek Istanbul, Tel : 0212 346 1590
Katalog